İsrail Ordusunun Batı Şeria'daki Şiddet Taktikleri ve Sonuçları

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanmasının ardından Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik şiddeti artırdı. Filistin makamlarının verilerine göre, kontrol noktalarının sayısı 898'e ulaştı. Bu durum, Filistinlilerin hareket özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtladı.
21 Ocak'ta Cenin kentine yapılan saldırılar sonucunda en az 20 bin Filistinli zorla yerinden edildi. Saldırılar, Tubas ve Tulkerim vilayetlerine de yayıldı. Bu gelişmeler, bölgenin yeni bir katliam hedefi haline gelmesine neden oldu.
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail Merkez Komutanlığı, Batı Şeria'da da şüpheli olsun ya da olmasın her silahsız Filistinliyi öldürme emri verdi. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
İsrail ordusunun Batı Şeria operasyonlarının komutanı Tümgeneral Avi Blot, askerlere şüphelenilen herkese ateş açma emri verdi. Bu emir, askeri operasyonların seyrini değiştirdi ve daha fazla can kaybına yol açtı.
İsrail ordusu, Nur Şems mülteci kampına düzenlediği baskında, biri sekiz aylık hamile olan iki kadını öldürdü. Bu olay, uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini çekti.
Filistin Sağlık Bakanlığı, askerlerin bir aileye ateş açtığını ve hamile kadının hayatını kaybettiğini bildirdi. Yaralı çiftin hastaneye nakledilmesine izin verilmemesi, bebeğin de anne karnında hayatını kaybetmesine neden oldu.
İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Filistinlileri Gazze benzeri bir akıbetle tehdit etti. Bu açıklama, bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
Smotrich, Batı Şeria'nın Gazze'ye benzeyeceğini ve sakinlerinin göç etmek zorunda kalacağını savundu. Bu tür açıklamalar, uluslararası toplumda endişe yaratıyor.