İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İfadesi ve Yolsuzluk Soruşturması Gelişmeleri

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, terör ve yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alındı. İfadesinin detayları ve soruşturma sürecindeki gelişmeler, kamuoyunun dikkatini çekti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, İmamoğlu ile birlikte 90 şüpheli emniyette ifade verdi. İmamoğlu'nun ifadesi 4 saat 15 dakika sürdü ve toplamda 121 sayfa olarak kaydedildi. İfadesinde, “Gerekli gördüğüm sorulara cevap vereceğim” diyen İmamoğlu, bazı sorulara ise “Bu soruyu muhatap almıyorum” şeklinde yanıt verdi. Soruşturma, İBB Başkanı'nın da aralarında bulunduğu 106 şüpheliye yönelik gerçekleştirildi.
İmamoğlu, emniyetteki ifadesinde, “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum” dedi. Ayrıca, geçmiş belediye başkanlarının ihalelere katılmadığını belirterek, “Geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır ne de imza atar” şeklinde konuştu. İfadesinde, gözaltına alınmasının siyasi bir müdahale olduğunu vurguladı.
İmamoğlu, “Halkın iradesine saygı duymayan iktidar mensuplarının tarafıma yürütmüş olduğu müdahalelerin bir biçimiyle de şu an itibariyle karşı karşıyayım” diyerek, kendisine yöneltilen soruların halkın iradesine dönük bir süreç olduğunu ifade etti. İfadesinin detayları, kamuoyunda geniş yankı buldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, bazı şüphelilerin banka kasalarına el konuldu. Savcılığın talimatıyla, Murat Ongun'un da aralarında bulunduğu 7 şüphelinin bankalardaki kasalarına el konulduğu bildirildi. Soruşturma, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında 'suç örgütü yöneticisi olmak', 'suç örgütüne üye olmak', 'irtikap', 'rüşvet' gibi suçlamalarla devam ediyor.
İBB'den ihale alan bir şirketin, aldıkları ihalenin rüşveti olarak 50 milyon lirayı İmamoğlu İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine aktardığı iddia ediliyor. Bu durum, soruşturmanın seyrini etkileyen önemli bir gelişme olarak kaydedildi. İmamoğlu'nun yakın arkadaşı olan Hüseyin Köksal'ın yeğeni adına kurulmuş olan şirketin, 2024'te 400 milyon liralık reklam ihalesi aldığı öne sürüldü.
İBB çalışanı olarak ifade veren gizli tanık, 2024 Yerel Seçimleri'nde DEM Parti'nin CHP'yi desteklemesi için sağlanan para trafiğini şüpheli Murat Ongun'un gerçekleştirdiğini belirtti. Ayrıca, gizli tanık, İmamoğlu'nun kurduğu Reform Enstitüsü ile terör örgütü bağlantılarına dair bilgiler sundu. Bu durum, soruşturmanın kapsamını genişleten bir unsur olarak değerlendirildi.
İstanbul'da 55 belediye başkan yardımcısının terör örgütüyle irtibatlı bulunduğu iddiaları da soruşturmanın önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu kişilerden bazılarının tutuklandığı, diğerleri hakkında ise adli delillendirme işlemlerinin sürdüğü ifade edildi. İmamoğlu'nun bu süreçteki tutumu ve açıklamaları, kamuoyunda tartışmalara yol açtı.
İmamoğlu, ifadesinde, “Gözaltına alındığım saatlerden itibaren kendimi çok daha kötü hissediyorum” diyerek, yaşananların Türkiye'nin itibarını zedelediğini belirtti. Soruşturmanın, Türkiye'nin demokrasi ve adalet anlayışını sorgulattığını ifade eden İmamoğlu, yasal haklarını arayacağını ve bu süreçte adaletin sağlanması için mücadele edeceğini vurguladı.
Bu gelişmeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yaşanan yolsuzluk ve terör bağlantıları iddialarının, kamuoyunda nasıl bir yankı bulduğunu gösteriyor. İmamoğlu'nun durumu ve soruşturmanın seyrinin, önümüzdeki günlerde nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.