Southern California Edison Yangın Davasıyla Karşı Karşıya

ABD'li elektrik dağıtım şirketi Southern California Edison, Los Angeles ve çevresinde devam eden yangınlardan birinin şirketin elektrik ekipmanları nedeniyle başladığı iddiasıyla dava edildi. Dava, Pasadena bölgesindeki Eaton yangını nedeniyle mülkleri zarar gören ev sahipleri, kiracılar ve iş yeri sahipleri adına California Yüksek Mahkemesinde açıldı. Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, birçok tanığın Southern California Edison'a ait bir iletim kulesinin altında yangın başladığını gördüğü ve bunun videolarının sosyal medyada paylaşıldığı aktarıldı.

ABD basınında yer alan haberlerde, şirkete karşı açılan davanın Los Angeles'ta etkili olan yangınlarla bağlantılı açılan davaların ilki olabileceği belirtildi. Bu durum, şirketin itibarını olumsuz etkileyebilir ve daha fazla dava açılmasına yol açabilir. Yangınların yayılması, bölgedeki birçok mülk sahibinin maddi kayıplar yaşamasına neden oldu.

Yangının Sebebi ve Tanık İfadeleri

Mahkemeye sunulan belgelerde, yangının başlamasına dair tanık ifadeleri dikkat çekiyor. Birçok tanık, Southern California Edison'a ait bir iletim kulesinin altında yangının başladığını gördüğünü belirtmiştir. Bu tanıkların ifadeleri, yangının elektrik ekipmanlarıyla bağlantılı olabileceğini güçlendiriyor.

Ayrıca, sosyal medyada paylaşılan videolar da bu iddiaları destekliyor. Yangının çıkış noktasıyla ilgili yapılan bu açıklamalar, davanın seyrini etkileyebilir. Şirketin bu durumu nasıl yöneteceği merak konusu olmaktadır.

Şirketin Açıklamaları ve Gelecek Süreç

Öte yandan, şirketin ana kuruluşu Edison International Üst Yöneticisi (CEO) Pedro Pizarro, CNBC'ye verdiği röportajda, Los Angeles bölgesindeki Eaton yangınının başlamasından önceki saatlerde ekipmanlarında herhangi bir anormallik tespit edilmediğini vurguladı. Bu açıklama, şirketin savunma stratejisini oluşturacak önemli bir unsur olabilir.

Pizarro'nun açıklamaları, yangının nedeninin elektrik ekipmanları olmadığı yönünde bir mesaj vermektedir. Ancak, davanın ilerleyen süreçlerinde bu tür açıklamaların ne kadar etkili olacağı belirsizliğini korumaktadır. Şirketin gelecekteki durumu, mahkeme kararlarına bağlı olarak şekillenecektir.