Suriye'de Yeni Anlaşma: PYD'nin Meşruiyeti ve Sığınmacıların Dönüşü

Suriye lideri Ahmet Şara ile SDG komutanı Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, PYD'nin meşruiyet kazanıp kazanmadığı ve sığınmacıların geri dönüşü konularında önemli sorular doğuruyor. Anlaşma, Suriye'nin geleceği ve bölgedeki güç dengeleri açısından kritik bir öneme sahip. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Ünal, bu anlaşmanın detaylarını ve olası sonuçlarını değerlendirdi.

Federasyon Anlaşması ve Meşruiyet

Prof. Dr. Hasan Ünal, imzalanan anlaşmanın bir federasyon anlaşması olduğunu belirtti. Anlaşmanın 8 maddesi, PKK/PYD için meşruiyet anlamına gelebilir. Anlaşmanın tarafları arasında Suriye devleti ve SDG bulunuyor. Bu durum, Suriye'nin iç dinamiklerini etkileyen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Özellikle 6. madde, Suriye devletinin Esad rejiminin kalıntıları ve ülkenin güvenliğiyle birliğini tehdit eden unsurlara karşı mücadelesine destek sağlanmasını öngörüyor. Bu durum, Suriye devletinin anlaşmadaki rolünü net bir şekilde ortaya koyuyor. Anlaşmanın içeriği, Suriye'nin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olabilir.

Sığınmacıların Dönüşü ve Türkiye'nin Rolü

Türkiye'nin Suriye'deki durumu ve sığınmacıların geri dönüşü konusundaki yaklaşımı, bu anlaşmanın en tartışmalı noktalarından biri. Anlaşmada, mültecilerin güvenli dönüşü ile ilgili bir madde bulunması dikkat çekiyor. Bu durum, Türkiye'nin kontrolündeki topraklara geri dönüşlerin gündeme gelebileceğini düşündürüyor.

Prof. Dr. Ünal, Türkiye'nin bu konudaki tutumunu sorguluyor. Türkiye'nin, Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlandığında sığınmacılar için geri dönüş anlaşması imzalayıp imzalamayacağı belirsiz. Şu ana kadar Türkiye, “isteyenler gider” yaklaşımını benimsemiş durumda. Bu durum, sığınmacıların geri dönüşü konusunda belirsizlik yaratıyor.

Suriye'nin Geleceği ve Uluslararası Tepkiler

Suriye'deki bu yeni gelişmeler, uluslararası ilişkiler açısından da önemli bir tartışma konusu haline geliyor. Anlaşmanın içeriği, Suriye'nin üniter yapısının korunup korunamayacağı konusunda soru işaretleri doğuruyor. Türkiye'nin, Suriye'deki tek yabancı güç olarak kalması, uluslararası alanda nasıl bir tepkiyle karşılaşacağı merak ediliyor.

Prof. Dr. Ünal, Suriye'deki federasyonların geleceği konusunda iyimser olmamak gerektiğini vurguluyor. Etnik ve dini kökenli federasyonların ayakta kalmasının imkansız olduğu bir ortamda, Suriye'deki bu yeni yapılanmanın ne kadar sürdürülebilir olacağı tartışma konusu. Suriye'nin geleceği, bölgedeki güç dengeleri ve uluslararası ilişkiler açısından kritik bir öneme sahip.

Sonuç ve Beklentiler

Sonuç olarak, Suriye'de imzalanan bu anlaşma, hem iç dinamikler hem de uluslararası ilişkiler açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. PYD'nin meşruiyeti ve sığınmacıların geri dönüşü konuları, bölgedeki güç dengelerini etkileyebilir. Türkiye'nin bu süreçteki rolü ve yaklaşımı, Suriye'nin geleceği açısından belirleyici olacaktır.

Özellikle, Suriye'deki tek yabancı güç olarak Türkiye'nin durumu, uluslararası alanda nasıl bir yankı bulacağı merak ediliyor. Suriye karabasanının yeni bir aşamaya girdiği bu dönemde, bölgedeki gelişmeler dikkatle izlenmelidir.